YAŞAM KOÇLUĞU
Kendini bilmeyenin başkalarını bilmesine, kendisinin farkında olmayanın başkalarını fark etmesine, kendisi mutlu olmayanın başkalarının mutluluğuna katkıda bulunmasına imkân yoktur. Zaten koçluk ve özellikle de “Yaşam Koçluğu” kendimizi bilmek, kendimiz olmak, nerede bulunduğumuzu fark etmek, nereye gitmek istediğimizi keşfetmek, yola çıkmak ve hedefimize ulaşmakla ilgilidir.
KİŞİSEL GELİŞİM veMOTİVASYON KOÇLUĞU
NEREDE olduğunuzu biliyorsanız, NEREYE gitmek istediğinizin farkındaysanız; bulunduğunuz yerden olmak istediğiniz yere NASIL gidebileceğinizi bulabilmeniz için gerekli olan şey BİLİNÇLİ FARKINDALIK düzeyine ulaşmanızdır. Bunun için NELER yapabileceğinizi ve BAŞKA NELER yapabileceğinizi kendinize sorabilmeniz gerekir.
İşte KİŞİSEL GELİŞİM dediğimiz sürecin özeti, tılsımı, anahtarı budur…
İLETİŞİM KOÇLUĞU
Uçakta yanımda oturan birisi mesleğimi sorduğunda ben “İletişim direktörüyüm.” demiş ve hemen ağzımın payını almıştım: “Haa! Telefoncusunuz demek!” demişti soruyu soran adam ve hemen GSM operatörlerinin ismini sıralamıştı. Haklıydı da! Çünkü onun “iletişime” yüklediği anlam buydu.
YÖNETİCİ KOÇLUĞU
Hepimizin bildiği bir atasözü vardır:
At, sahibine göre kişner!
Biz de bu atasözünden yola çıkarak diyoruz ki:
Söyle bana yöneticini, söyleyeyim sana ne olduğunu ya da ne olacağını…
Günümüzde asıl başarıyı ve sürdürülebilirliği; iyi yöneticilik, liderlik ve lider yöneticilik vasıfları ile öne çıkan kişilerin başında oldukları ekipler, topluluklar, kurum ve kuruluşlar ortaya koyuyor. Şirketini, kurumunu, topluluğunu bu vasıflarla yöneten kişiler; çalışanlarını motive etmek, ahenkli iş ortamları meydana getirmek, verimlilik ve hedeflerini gerçekleştirmek gibi konularda kalıcı başarılara imza atabiliyor.
AİLE ve İLİŞKİ KOÇLUĞU
Aile, toplumumuzun en temel dinamiği… Kökleri çok derinde olan, gelenekselliğini hala pek çok açıdan sürdürebilen bir yapısı var ailemizin. Kırsaldan şehre, varoşlardan merkeze doğru farklılıklar ve çeşitlilikler gösteren bu aile yapısı günümüzde çeşitli sıkıntılar yaşıyor. Bu sıkıntıların temelinde ise iletişim ve ilişkiler yatıyor. Bu da anlaşılamamak, eksik ya da yanlış anlaşılmak kavramları ile en önemli “şikâyet” olarak hep karşımıza çıkıyor.
